İşte Allah'ın 99 ismi (Esmaül Hüsna) ve anlamları:
| Sıra | İsim (Arapça) | İsim (Türkçe Okunuşu) | Anlamı |
|---|---|---|---|
| 1 | الله | Allah | Varlığı zorunlu olan, her şeyin yaratıcısı, bütün güzel isimlerin sahibi. |
| 2 | الرحمن | Er-Rahmân | Dünyada bütün yaratılmışlara merhamet eden, şefkat gösteren. |
| 3 | الرحيم | Er-Rahîm | Ahirette yalnız müminlere acıyan, merhamet eden. |
| 4 | الملك | El-Melik | Her şeyin sahibi, hükümdarı, kainatın mutlak hakimi. |
| 5 | القدوس | El-Kuddûs | Her türlü eksiklikten münezzeh olan, çok temiz ve pak. |
| 6 | السلام | Es-Selâm | Her türlü tehlikeden selamete çıkaran, esenlik veren. Es-Selam ne demek? |
| 7 | المؤمن | El-Mü'min | Güven veren, emin kılan, inananları koruyan. El-Mü'min ne demek? |
| 8 | المهيمن | El-Müheymin | Her şeyi gözetip koruyan, kontrolü altında tutan. |
| 9 | العزيز | El-Azîz | İzzet sahibi, mağlup edilmesi mümkün olmayan, her şeye galip gelen. El-Azîz ne demek? |
| 10 | الجبار | El-Cebbâr | İradesini her zaman yürüten, istediğini yapan, kırılanları onaran. El-Cebbâr ne demek? |
| 11 | المتكبر | El-Mütekebbir | Büyüklük ve yücelik sahibi, her şeyden üstün olan. |
| 12 | الخالق | El-Hâlık | Her şeyi yoktan var eden, yaratan. El-Hâlık ne demek? |
| 13 | البارئ | El-Bâri' | Her şeyi kusursuz ve mükemmel bir şekilde yaratan. |
| 14 | المصور | El-Musavvir | Varlıklara şekil veren, onları birbirinden farklı özelliklerde yaratan. El-Musavvir ne demek? |
| 15 | الغفار | El-Gaffâr | Günahları çokça bağışlayan. El-Gaffâr ne demek? |
| 16 | القهار | El-Kahhâr | Her şeye gücü yeten, her istediğini yapabilen, galip gelen. |
| 17 | الوهاب | El-Vehhâb | Karşılıksız veren, bol bol ihsan eden. El-Vehhâb ne demek? |
| 18 | الرزاق | Er-Rezzâk | Bütün canlıların rızkını veren, ihtiyaçlarını karşılayan. Er-Rezzâk ne demek? |
| 19 | الفتاح | El-Fettâh | Her türlü zorluğu açan, kolaylaştıran, hüküm veren. |
| 20 | العليم | El-Alîm | Her şeyi bilen, ilmi her şeyi kuşatan. El-Alîm ne demek? |
| 21 | القابض | El-Kâbıd | Rızkı daraltan, sıkan. |
| 22 | الباسط | El-Bâsıt | Rızkı genişleten, yayan. |
| 23 | الخافض | El-Hâfıd | Dereceleri alçaltan, aşağı indiren. |
| 24 | الرافع | Er-Râfi' | Dereceleri yükselten, yukarı çıkaran. |
| 25 | المعز | El-Muiz | İzzet veren, değerli kılan. El-Muiz ne demek? |
| 26 | المذل | El-Müzil | Zelil eden, hor ve hakir kılan. El-Müzil ne demek? |
| 27 | السميع | Es-Semî' | Her şeyi işiten. Es-Semî' ne demek? |
| 28 | البصير | El-Basîr | Her şeyi gören. El-Basîr ne demek? |
| 29 | الحكم | El-Hakem | Adaletle hükmeden, hakkı yerine getiren. |
| 30 | العدل | El-Adl | Mutlak adil olan. El-Adl ne demek? |
| 31 | اللطيف | El-Latîf | Lütuf sahibi, her şeye nüfuz eden, gizli şeyleri bilen. El-Latîf ne demek? |
| 32 | الخبير | El-Habîr | Her şeyden haberdar olan, gizli ve açık her şeyi bilen. El-Habîr ne demek? |
| 33 | الحليم | El-Halîm | Aceleci olmayan, yumuşak davranan, cezalandırmakta acele etmeyen. El-Halîm ne demek? |
| 34 | العظيم | El-Azîm | Çok büyük, yüce olan. El-Azîm ne demek? |
| 35 | الغفور | El-Ğafûr | Çok bağışlayan, affeden. El-Ğafûr ne demek? |
| 36 | الشكور | Eş-Şekûr | Az amele çok sevap veren, şükredenleri mükafatlandıran. |
| 37 | العلي | El-Aliyy | Çok yüce, her şeyden üstün olan. El-Aliyy ne demek? |
| 38 | الكبير | El-Kebîr | Çok büyük olan. El-Kebîr ne demek? |
| 39 | الحفيظ | El-Hafîz | Koruyucu, muhafaza eden. El-Hafîz ne demek? |
| 40 | المقيت | El-Mukît | Rızık veren, her şeye gücü yeten. |
| 41 | الحسيب | El-Hasîb | Hesaba çeken, her şeyin hesabını bilen. El-Hasîb ne demek? |
| 42 | الجليل | El-Celîl | Azamet sahibi, ulu olan. |
| 43 | الكريم | El-Kerîm | Çok cömert, ikram sahibi. El-Kerîm ne demek? |
| 44 | الرقيب | Er-Rakîb | Gözeten, kontrol eden. |
| 45 | المجيب | El-Mücîb | Duaları kabul eden. El-Mücîb ne demek? |
| 46 | الواسع | El-Vâsi' | Rahmeti ve ilmi geniş olan. |
| 47 | الحكيم | El-Hakîm | Hikmet sahibi, her işi hikmetli olan. El-Hakîm ne demek? |
| 48 | الودود | El-Vedûd | Seven ve sevilen. El-Vedûd ne demek? |
| 49 | المجيد | El-Mecîd | Şanlı, şerefli, yüce olan. |
| 50 | الباعث | El-Bâis | Ölüleri dirilten. |
| 51 | الشهيد | Eş-Şehîd | Her şeye şahit olan. Eş-Şehîd ne demek? |
| 52 | الحق | El-Hakk | Gerçek olan, varlığı değişmeyen. El-Hakk ne demek? |
| 53 | الوكيل | El-Vekîl | Kendisine güvenilen, işleri kendisine havale edilen. El-Vekîl ne demek? |
| 54 | القوي | El-Kaviyy | Çok güçlü olan. |
| 55 | المتين | El-Metîn | Çok sağlam, güçlü ve dayanıklı olan. |
| 56 | الولي | El-Veliyy | Dost, yardımcı, koruyucu. El-Veliyy ne demek? |
| 57 | الحميد | El-Hamîd | Övülmeye layık olan, hamd edilen. El-Hamîd ne demek? |
| 58 | المحصي | El-Muhsî | Her şeyin sayısını bilen. |
| 59 | المبدئ | El-Mübdi' | Yaratmaya başlayan. |
| 60 | المعيد | El-Muîd | Yeniden yaratan, tekrar dirilten. |
| 61 | المحيي | El-Muhyî | Hayat veren, canlandıran. |
| 62 | المميت | El-Mümît | Öldüren. |
| 63 | الحي | El-Hayy | Diri olan, ebedi hayat sahibi. El-Hayy ne demek? |
| 64 | القيوم | El-Kayyûm | Kendi kendine kaim olan, her şeyi ayakta tutan. El-Kayyûm ne demek? |
| 65 | الواجد | El-Vâcid | İstediğini bulan. |
| 66 | الماجد | El-Mâcid | Şerefli, kerem sahibi. |
| 67 | الواحد | El-Vâhid | Tek olan, benzersiz olan. El-Vâhid ne demek? |
| 68 | الأحد | El-Ehad | Bir olan, eşi ve benzeri olmayan. El-Ehad ne demek? |
| 69 | الصمد | Es-Samed | İhtiyaç duyulmayan, her şeyin kendisine muhtaç olduğu. Es-Samed ne demek? |
| 70 | القادر | El-Kâdir | Her şeye gücü yeten. El-Kâdir ne demek? |
| 71 | المقتدر | El-Muktedir | Gücü her şeye yeten, kudret sahibi. |
| 72 | المقدم | El-Mukaddim | Öne geçiren, yükselten. |
| 73 | المؤخر | El-Muahhir | Geri bırakan, erteleyen. |
| 74 | الأول | El-Evvel | İlk olan, başlangıcı olmayan. El-Evvel ne demek? |
| 75 | الآخر | El-Âhir | Son olan, sonu olmayan. El-Âhir ne demek? |
| 76 | الظاهر | Ez-Zâhir | Açık, aşikar olan. |
| 77 | الباطن | El-Bâtın | Gizli olan, görünmeyen. |
| 78 | الوالي | El-Vâlî | Yöneten, idare eden. |
| 79 | المتعالي | El-Müteâlî | Çok yüce, aşkın olan. |
| 80 | البر | El-Berr | İyilik sahibi, ihsan eden. |
| 81 | التواب | Et-Tevvâb | Tövbeleri kabul eden. Et-Tevvâb ne demek? |
| 82 | المنتقم | El-Müntakim | İntikam alan, cezalandıran. |
| 83 | العفو | El-Afüvv | Affedici, bağışlayıcı. El-Afüvv ne demek? |
| 84 | الرؤوف | Er-Raûf | Çok şefkatli, merhametli. |
| 85 | مالك الملك | Mâlik-ül Mülk | Mülkün sahibi, her şeye hükmeden. Mâlik-ül%20Mülk ne demek? |
| 86 | ذو الجلال والإكرام | Zü'l-Celâli ve'l-İkrâm | Celal ve ikram sahibi, yücelik ve lütuf sahibi. Zü'l-Celâli%20ve'l-İkrâm ne demek? |
| 87 | المقسط | El-Muksit | Adaletle hükmeden, insaflı olan. |
| 88 | الجامع | El-Câmi' | Toplayan, bir araya getiren. El-Câmi' ne demek? |
| 89 | الغني | El-Ğaniyy | Zengin, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan. El-Ğaniyy ne demek? |
| 90 | المغني | El-Muğnî | İhtiyaç gideren, zengin eden. |
| 91 | المانع | El-Mâni' | Engelleyen, mani olan. |
| 92 | الضار | Ed-Dârr | Zarar veren. |
| 93 | النافع | En-Nâfi' | Fayda veren. |
| 94 | النور | En-Nûr | Nur olan, aydınlatan. En-Nûr ne demek? |
| 95 | الهادي | El-Hâdî | Hidayet veren, doğru yolu gösteren. El-Hâdî ne demek? |
| 96 | البديع | El-Bedî' | Eşi benzeri olmayan, benzersiz yaratan. El-Bedî' ne demek? |
| 97 | الباقي | El-Bâkî | Kalıcı olan, ebedi olan. El-Bâkî ne demek? |
| 98 | الوارث | El-Vâris | Her şeyin asıl sahibi, her şeyin kendisine kaldığı. |
| 99 | الرشيد | Er-Reşîd | Doğru yolu gösteren, irşad eden. |
| 100 | الصبور | Es-Sabûr | Çok sabırlı olan. Es-Sabûr ne demek? |
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page